1928 yılında merhum Hacı Şakir Göçmen tarafından, Tarihi Sarıyer Muhallebicisi’nin süt ihtiyacını karşılamak amacıyla kurulmuş. Zamanla, oğulları merhum Resai ve Kemal Göçmen’in özverili çalışmaları sayesinde, 1977 yılında bugünkü haline ulaşmış.

250 dönümlük geniş bir arazi üzerine kurulu olan çiftlik, hayvan otlatma yerleri ve meralarla dolu. Ayrıca içinde yer alan doğal gölet, buraya ayrı bir güzellik katıyor. Çiftlikte yaklaşık 300 büyükbaş hayvan ile 350 koyun ve keçi bulunuyor; bunlar, Tarihi Sarıyer Muhallebicisi’nin ve çiftliğin süt ihtiyacını karşılamak amacıyla özenle yetiştiriliyor.

Köyüm At Çiftliği, sadece büyükbaş ve küçükbaş hayvanlarla sınırlı değil. Yüzlerce çeşitli kümes hayvanı, geyik, lama, devekuşu, flamingo, çeşitli sülün türleri, turna, bufalo, Kamerun koyunları, değişik koyun cinsleri ve cüce keçiler gibi nadir hayvanlara da ev sahipliği yapıyor. Sürüyü koruyan safkan Kangal köpekleri ve çeşitli köpek cinsleri de çiftliğin canlı çeşitliliğini tamamlıyor.

Bu doğa harikası yerde, ziyaretçilerin hem fiziksel hem de ruhsal olarak dinlenmesi için her şey düşünülmüş. Eğitimli personel, at biniciliği deneyimini güvenli ve keyifli hale getirmek için tüm detayları titizlikle ele alıyor. At sırtında, geniş meralarda yapacağınız doğa yürüyüşleri, hem bedeninizi hem de zihninizi dinlendirecek nitelikte. İlk kez ata binen biri olarak, başlangıç seviyesindeki dersler oldukça bilgilendirici ve eğlenceliydi.

Çiftlikte ayrıca çocuklar için özel etkinlikler de düzenleniyor, bu da aileler için harika bir aktivite fırsatı sunuyor. Günün sonunda, çiftlikte yer alan kafede bir fincan çay eşliğinde gün batımını izlemek ise bu unutulmaz deneyimi taçlandıran anlardan biriydi. Köyüm At Çiftliği, doğayla iç içe vakit geçirmek ve benzersiz bir at biniciliği deneyimi yaşamak isteyen herkes için mükemmel bir kaçış noktası. Hem ruhunuzu hem de bedeninizi dinlendirecek bu güzel mekânı, doğaseverlere ve macera arayanlara gönül rahatlığıyla tavsiye ederim.